Birlikte Başarmak: Kazanan Takımların Sırrı - Betül Kara

Birlikte çalışmayı seviyorum. Farklı geçmişlerden ve bakış açılarından gelen insanların ortak bir hedefe ulaşmak için bir araya gelip harika şeyler başarmalarını izlemek her zaman ilham veriyor.

“Bir” olmanın, birlikte olmanın gücüne inanıyorum. Evde eşimizle, iş yerimizdeki takımımızla, sosyal bir amaç için arkadaşlarımızla aynı hedefe doğru yol almak çok keyifli ve anlamlı geliyor.

"Bir" olmak, sadece aynı odada olmak veya aynı proje üzerinde çalışmak anlamına gelmez. Gerçek bir takım olmak için ortak bir vizyona, değerlere ve bir hedefe ihtiyacımız var.

Çevrenizde iyi giden evliliklere bir bakın, eşlerin vizyonları birdir, gelecekle ilgili benzer hayalleri paylaşıyorlardır.  Örneğin Ege sahilinin bir kasabasında, köyünde veya büyük şehirde kendi imkanlarına göre yaşamak veya yurtdışında yepyeni bir maceraya adım atmak hayali olabilir.

En iyi liderler vizyon sahibidirler. Gelecekte nelerin mümkün olabileceğini hayal ederler. Bu vizyon, kurumun nereye gitmek istediğini ve hangi hedeflere ulaşmayı amaçladığını açıkça tanımlar. Ama bu yeterli değildir. Liderin net bir vizyona sahip olması ve bunu çalışanlarıyla paylaşması gerekir. 

1991-2000 yılları arasında Garanti Bankası’nın genel müdürlüğünü yapmış olan Akın Öngör, benzersiz bir dönüşüm hikayesini anlattığı “Benden Sonra Devam” kitabında, ilham veren, harika örneklerle doludur.

1991‘de sadece bir Anadolu bankası kültürü ve havasında olan Garanti Bankası, Akın Öngör’ün liderliğinde çok büyük bir dönüşüme imza atıyor. 1999’da Londra’da yayınlanan Euromoney dergisi tarafından Türkiye’nin değil, Avrupa’nın değil, Dünya’nın en iyi bankası seçiliyor.  Akın Öngör’e göre bu başarının en başında takım çalışması yer alıyor. “Bırakın Dünya’nın en iyi bankası olmayı, etkin ekip ile Dünya yerinden oynatılır” der.

Akın Öngör, ilk iş olarak bankayı geleceğe taşımak amacıyla ortaya net bir “vizyon” koyduğunu ve bunu tüm ekibiyle beraber yaptığı toplantılarda oluşturduğuna dikkat çekiyor. 
Bir takım için kendi yolculuğunda kutup yıldızının nerede olduğunu bilmesi çok önemlidir. Ortak vizyon takım için adeta kutup yıldızıdır; herkesin neyi başarmak istediğini bilmesi ve bu hedefe ulaşmak için birlikte çalışmaya istekli olması demektir. Bu yüzden çalışanların vizyona katkıda bulunmaları ve sahiplenmeleri önemlidir.

Aksi takdirde emekler boşa gider tıpkı aynı bisikleti paylaşan ama zıt yöne doğru pedala basan iki kişi gibi. Her ikisi de yorulur, zaman ve enerji harcar ama bisiklet hiçbir yere gidemez. Nedeni basittir. Farklı yöne bakanlar, farklı yöne giderler.

Bütün bunları bilmek de yetmez. Başta lider olmak üzere her bir çalışan bu hayallere ve ona ulaşmak için belirlenen hedeflere gerçekten inanıyor mu? İnanç birliği her türlü zorluğa rağmen devam etmemizi ve yolda kalmamızı sağlar. İşler ters gittiğinde, zor zamanlarda takımımıza, hedeflerimize, değerlerimize olan inancımız bizi yolda tutar.

Temel değerler bir kişinin veya ekibin doğru olarak benimsediği temel inançlardır. Bu yol gösterici inançlar hayata geçtikten sonra, davranışlarımızı belirler ve her zaman bireylerin doğruyu yanlıştan ayırmalarına yardımcı olur. Bu yüzden aynı yöne bakmak ve aldığımız kararlarda ortaklık sağlayabilmek için paylaşılan değerler de çok önemli bir rol oynar.

Takım liderinin farklı değerlere sahip çalışanlarını nasıl algıladığı da önemlidir. Farklılıkları bir zenginlik olarak gören ve çalışanlarının fikirlerini dinleyen liderler, daha başarılı takımlar oluştururlar. 
Liderler, her zaman her sorunun cevabını bilmek zorunda değildir ama güçlü sorular sorması beklenen kişilerdir. Takımına nasıl gidiyoruz, nereye doğru gidiyoruz diye soran bir lider, takım üyelerine düşünmek, konuşmak ve onları bu yolculuğa dahil etmek, farklı düşüncelerle daha güçlü stratejiler geliştirmek için fırsat yaratır.

Hangi projelere odaklanıyoruz? Ne kadar ilerleme sağladık? gibi sorular takımın enerjisi ve odağının nerede olduğunu anlamanın, hizalanmanın en kısa yoludur.

Bu tür soruların önemli bir etkisi de çalışanların kendilerini değerli hissetmelerine olanak sağlar. Hangi ilişki içinde olursak olalım bize değer verildiğini hissettiğimizde sunduğumuz katkı ve ortama olan bağlılığımız artıyor. Ortama katkı sundukça ise daha çok ait hissediyoruz.

Birlikte çalışmanın gücü, tarih boyunca sayısız başarı hikayesine ilham kaynağı olmuştur. Futbol takımlarından uzay istasyonlarına kadar, ortak bir hedefe ve sağlam bir takıma sahip olanlar her türlü zorluğun üstesinden gelebilirler.

Peki ya siz? Takım olarak siz de birlikte büyük şeyler başarmaya hazır mısınız? Evet dediğinizi duyar gibiyim.

Bunu sağlayabilmek için takım lideri olarak aşağıdaki soruları kendinize lütfen sorun: Takım olarak amacınız net mi? Vizyon, misyon ve değerler bu amaca hizmet ediyor mu? Daha da önemlisi çalışaların kararlarına ve davranışlarına yön veriyor mu? John Eades “Building the Best” isimli kitabında der ki, “Değerler duvardaki veya web sitesindeki kelimelerle değil, organizasyondaki herkesin ortak eylemleriyle hayat bulur.”

Kazanmak için akılda, kalpte ve eylemde “bir olmak” yeter.